Liman kenarındaki Eminönü, şehrin çarşılarının yakınındaki vapur iskelelerinde yolcu indiren teknelerle doludur. Mısır Çarşısı'nda meyve, çay ve baharatlar satan tezgahlar, hemen bitişiğindeki Kapalıçarşı'da ise rengarenk halı, kumaş, lamba ve takılar bulunur. Süleymaniye Camii, bölgeyi yukarıdan seyrederken 16. yüzyılda inşa edilen Rüstem Paşa Camii, İznik çinileriyle ünlüdür.
İstanbul’un en uzun isimli camisi kabul edilen; Kadı Hüsameddin Çamaşırcı Hacı Mustafa Efendi 18 Sekbanlar Camii’sidir. Camiye adım atar atmaz, küçücük metropolde Anadolu Mahallesi ya da köy camilerinin samimiyeti sarar.
İlk kez Kanuni Sultan Süleyman döneminde, İstanbul Kadısı Hüsameddin Çelebi 1540 yılında camiyi inşa ettirir. Daha sonra burada mezarı bulunan 18 sekbanın mezarlık alanı cami haziresine eklenmesiyle, 18 Sekban ismi de camiye eklenmiş olur.
Mısır Çarşısı, Eminönü'nde Yeni Camii'nin arkasında ve Çiçek Pazarı'nın yanındadır. İstanbul'un en eski kapalı çarşılarından biridir. Aktarlarıyla meşhur bu çarşıda hâlen tabii ilaçlar, baharat, çiçek tohumları, nadir bitki kök ve kabukları gibi eski geleneğine uygun ürünlerin yanı sıra; kuruyemiş, şarküteri ürünleri, değişik gıda maddeleri satılmaktadır.
Osmanlılar zamanında bazı satış yerlerinde Arapçada Kabban adını taşıyan büyük teraziler bulunduğundan, bu tip yerlere Kapan denirdi. O dönemde un ve tahılların muhafaza edildiği hanlar burada bulunuyordu. Bugünkü Unkapanı sahiline buğday ve arpa yüklü gemiler demirlediğinden, semt 19. yüzyılda bu ismi almıştır.
Doğu Roma’nın mimariye kıymet veren imparatoru II. Theodosius tarafından yaptırılan hisar, Sarayburnu’ndan Bakırköy’e uzanan sahil yolu üzerinde yer alır. Hisarın 439 senesinden tamamlanmasından sonra savaşlardan dönüşte şehre giriş için kullanılmak suretiyle bir zafer takı inşa edilir. III. Theodosius Dönemi’nde ise Marmara’dan gelecek saldırılara karşı deniz surları inşa edilince, bu zafer takı kapı hâline getirilir ve Altın Kapı ismini alır.
Fetih sonrası Fâtih Sultan Mehmed Han, surları tamir ettirip buraya ek üç kule yaptırır ve hisarın toplamda 7 kulesi olur. Kulelerin inşasının 1457’de tamamlanmasıyla semte ismini veren Yedikule, günümüzdeki iç kale görünümünü kazanır.