Çocukluğumun camii. Mustafa hoca rahmetli olmuştur, az dayagini yemedim Kuran ogrenecem diye. İyiki de dövmüş yoksa akillanmazdim. Çocukluğumda ne kadar büyük gelirdi halbuki ne kadar da küçükmüş. Kandillerde tarçın şerbeti ve gazete kulahina sarilmis lokum şeker dagitirlardi. Kadınlar o gün camiyi temizledi. Ne günlerdi ya.
İçerisi çok kötü kokuyor. Birşey istiyorsunuz yüzünüze boş boş bakıyorlar. Köfte hiç pismemisti. Tezgahın arkasindaki vatandaş kim var kim yok önemsemeden küfürlü konuşuyordu yüksek sesle. Bu kadar olumsuzluğa rağmen neden durduysam..